Bugünlerde görüşmelerimde en sık duyduğum cümle şu: ” Keşke bir gün 48 saat olsa, 24 saat bana yetmiyor, o kadar çok yapacak işim var ki nasıl yetiştireceğimi bilemiyorum. ” Siz de sık sık bu ve benzeri cümleleri kullanıyor musunuz? Cevabınız evetse yazıyı okumaya devam edin. Hayırsa da bence okumaya devam edin zira bu cümleyi sıklıkla kullanan bir arkadaşınızla içerikteki bazı noktaları paylaşabilirsiniz. 🙂

Zaman yönetimi yapmak ve yapamamakla ilgili konuşulacak çok fazla alt başlık var. Bu konularda yazılmış bir çok faydalı kitap ve eğitim var. Zaman yönetiminin nasıl yapılacağı, neden yapılamadığı, kişinin iş yapış şekli ve kişisel özellikleri ( örneğin; yetki devri yapamayanlarda zaman yönetimi yapamamak sık karşılaşılan bir durumdur.) bu alt başlıklardan bazıları. Her biri ayrı bir yazının konusu olabilir. Fakat ben bugün konunun özellikle dikkanizi çekmek istediğim bir kısmından bahsedeceğim. Zaman yönetimini başka bir açıdan değerlendirmenizi istiyorum. Zamanınızı nasıl yönetirsinizden ziyade neden yönetemediğinizi keşfetmenizi isterim. Sizce; 24 saatin kendisine yetmediğini düşünen 100 kişiye sorsak; ‘ 24 saatin size yetmemesinin sebepleri ne olabilir? ‘ desek ne cevap verirler dersiniz. Şu ana kadar hep ‘ yapılacak o kadar çok işim var ki, zamanım yetmiyor ‘ cevabını aldım. 100 kişinin de hemen hemen benzer cevaplar vereceğine eminim. Peki gerçek sebep sadece iş çokluğu olabilir mi? Bir düşünün… Hatta şu anda iş yerinde iseniz kafanızı kaldırıp etrafınıza bir bakın. İşi az olan var mıdır onların arasında? Hiç sanmıyorum. Başka bir şey olmalı o zaman, belki de şu ana kadar hiç düşünmediğiniz bir çıkış noktası! Evet şu anda tam da istediğimiz noktadayız ama devam etmeden önce kendiniz için soracağım bir-iki soruyu cevaplamalısınız.

Hayatınızda içtenlikle isteyip, planlayıp, o doğrultuda elinizden gelen tüm çabayı sarfedip elde edemediğiniz bir iş oldu mu?

Gerçekten zamanınızı doğru kullanarak gününüzü geçirmeyi içtenlikle hiç istediniz mi ? Yoksa hep zaman bana yetmiyor işim çok diyerek çevrenizdekilere dert mi yandınız ?

Gün 48 saat olsa o fazla kalan zamanda ne yapmak istiyorsunuz? Zorunluluklar olmadan, hayatımda yapmaktan mutlu olacaklarım listeniz var mı? İşiniz için dahi acil olmayan ama önemli işler diye bir liste hiç yaptınız mı? Yapmadıysanız hemen yapmanızı öneririm.

Zamanınızı yönetemiyorsanız bunun asıl sebebi içtenlikle hiçbir zaman istememiş olmanızdır. İstek varsa çözüm de vardır. Birşeyi isteyip, yapılabileceğine inandığınızda onun nasıl yapılabileceğiyle ilgili seçenekler üretmeye başlarsınız. Tıpkı size sorsam neden 24 saatin yetmeyeceğiyle ilgili uzun bir gerekçeler listesi saymanız gibi. Bugün gününüz 48 saat olsun istiyorsanız en azından yukarıdaki sorulara cevap vererek başlayabilirsiniz. Gerçekten zamanınızı yönetmek isterseniz cevaplar da çözüm de sizin içinizde. Yeter ki isteyin.

Sevgiyle kalın…

Belma Özkan

Share:
Written by BELMA ÖZKAN
Hakkımda 1974 İzmir Doğumlu Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunu olan Belma Özkan, üniversite yıllarından itibaren Kişisel Gelişim, Yoga ve Meditasyonla ilgili çalışmalar yapmış, 2010 yılından itibaren profesyonel olarak bu alanda kariyerine devam etmek amacıyla Profesyonel Koçluk, NLP, Mindfullnes başta olmak üzere ayrıca, Enerji Terapileri, Yoga, Ayurvedik Beslenme ve kişisel gelişimde bir çok uzman uygulayıcı olmak için birçok profesyonel eğitime katılmıştır. Halen bu alanlarda kişilere ve kurumlara eğitim vermeye devam etmektedir. Eğitim almanın ve vermenin kendisi için vazgeçilmez bir yolculuk olduğunu her daim vurgulayan Belma Özkan; Üniversite eğitiminin ardından Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisansı ile akademik kariyerine devam etmiştir. Halen aynı üniversitede Bağımlılık ve Rehabilitasyon Yüksek Lisansına devam etmektedir. 2012 yılından bu yana aldığı eğitimlerin tamamını kullandığı sistemlerden yola çıkarak deneyimlerini bireylere ve kurumlara aktarmaktadır.