MUTLU OLMANIN SİHİRLİ FORMÜLÜ

Bir zamanlar melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler. Mutluluğu saklayalım, insanlar zor bulsunlar demişler. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diyerek başlamışlar kendi aralarında konuşmaya. Sorun büyükmüş, çünkü mutluluğu saklamak kolay değilmiş. ‘Everest”in tepesine saklayalım’ demiş kimisi ; kimisi ‘Atlas okyanusu’ nun dibine’, Tac Mahal”in kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, şarap şişesi, sigara paketi, lale bahçesi… Pek çok yer düşünmüşler ama hiç biri yeterince zor gelmemiş…
Derken meleklerden biri:

‘İÇLERİNE SAKLAYALIM’ demiş.

‘Kimsenin aklına gelmez içine bakmak!’
İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış…

Dilden dile dolanan bu hikayedeki doğruluk payını sizin sorgulamanıza bırakıp; TDK sözlüğünde yer alan mutluluk tanımıyla devam edelim:

“Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmaktan duyulan kıvanç durumu” olarak tanımlanmıştır.

Bu mümkün müdür? Hem eksiksiz hem de süreklilik arz edecek şekilde mutluluğu sürekli kılmak? Dünya üzerinde yaşayan bir çok kişi bunu istemekle birlikte günün akışı içerisinde mutluluk getiren şeyler; yaşarken farkedeceğiniz ufak olaylar ve konularda gizli olduğu gerçeğidir. Bunu görmeye ne kadar açık olursanız o kadar mutlu olursunuz.

Bazı kişiler mutluluğu, yemek, sigara, alkol vb. ilk anda keyif veren sonrası daha büyük sıkıntılara yol açan çözümlerde ararken, bazıları mutlu olmayı sürekli ileride olması muhtemel olay ve konulara endeksleyerek sürekli ertelerler. Gerçekleşen hedeften duyulan tatmin duygusu ile mutluluk kavramı birbirine karışır. Oysa gerçek mutluluk Konfüçyüs’ün de dediği gibi insan boyu hizasındadır.

‘Mutlu olmak için içinizde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğunu beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır.’ Konfüçyüs

İşte size bugünden itibaren uygulayarak içinizdeki mutluluğu keşfedeceğiniz ‘ Mutluluk getiren formüllerden bazıları’

1- Önce kendinizi sevin

Değişik versiyonları olmakla birlikte bana göre kendini sevmeyen gerçek anlamda bir başkasını da tüm kalbiyle sevemez. Kendinizi sevmiyor, olduğunuz gibi kabul etmiyorsanız tüm dünya sizi sevse dahi sevildiğinizi hissedemez, hissetseniz de sevgiyi içinize içtenlikle kabul edemezsiniz. İçinizde hissettiğiniz eksik duygu ancak sizin tarafınızdan tamamlanabilir. Bu nedenle de önce kendinizi sevin ve olduğunuz gibi mükemmel olduğunuzu kabul edin.

2- Size keyif veren şeyleri yapın, kendinize vakit ayırın.

Hayatınızda herkesin isteklerini yerine getirecek vakti bulurken, bazen günde 5 sayfa kitabı okuyacak, sakin huzurlu bir şekilde bir kahve içecek vakti ‘vaktim yok ki’ diyerek kendinize ayırmazsınız. Oysa o kendinize ayırdığınız kısa süreler sevdiklerinize ayıracağınız tüm zamanların daha keyifli geçmesini sağlayacaktır.
Size keyif veren şeyleri hatırlamıyorsanız önce ufak şeylerle başlayın. Mesela güzel bir müzik açıp sadece müziği dinlemeye odaklanabilir veya güzel bir manzara gördüğünüzde bir iki dakikanızı bunu görerek izlemek için ayırabilirsiniz.

3- Anda kalın.

Anda kalmak çağımızın en büyük sorunlarından biridir. Çoğu kişi anda kalamaz, anı yaşama iznini kendine vermediği için mevcut anı yaşayamaz. Geleceği düşünerek strese girer ya da geçmişi hatırlayarak pişmanlık duyar. Bunları da mevcut anın için de yaptığından fark etmeden hayatı kaçırmış olur.
Nasıl anda kalınacağını bilmeyenler için çok basit bir uygulama var. Sadece o anda yapmakta olduğunuz işe odaklanın. Onu yapmakla meşgul olun. Planlama yapıyorum diyerek düşüncenizde taşıdığınız konuları bir kenara bırakın.

4- Hayatın güzel taraflarını görmeye çalışın.

Kimileri sizinle Pollyanna olarak dalga geçse de bilin ki aslında sorunlara, olaylara bakış açınız sadece kişisel algınızdan ibarettir. Nasıl bakmak ve görmek isterseniz öyle görürsünüz.

5- Affedin. Affetmek özgürleşmektir.

Her zaman kızdığınız insanların affedilmeyi hak etmediğini düşünerek affetmezsiniz. Oysa kızdığınız bu kişi, ne düşüncenizde ona ayırdığınız vakitten haberdardır, ne de her düşündüğünüzde olumsuz yönde etkilenen vücut enerjinizden ve sıkıntınızdan. Bu durumun tek bir kişiye zararı vardır o da sizsiniz. Şu anda ‘asla affetmem’ diyerek aklınıza gelen biri arkadaşınız veya akrabanız varsa sadece vücudunuzda hissettiğiniz sıkıntı ve strese bakarak bir kez daha düşünün bu ağırlığı yeterince taşımadınız mı?
Affetmek o kişinin yaptığını haklı bulduğunuz anlamına gelmez sadece kendinizi özgür bıraktığınız anlamına gelir. Hafiflersiniz.

6- Sizin enerjinizi pozitif yönde etkileyen kişilerle birlikte olun.

Hayatınızda size sürekli sıkıntılı durumlar yaşatan kişiler yerine sizin hayallerinize, hedeflerinize ortak olan, sizi destekleyen arkadaşlarla daha sık beraber olun. Buna niyet ettiğiniz sürece çevrenizin de bu yönde değiştiğini göreceksiniz.

7- Hayal kurmaktan ve bunları gerçekleştirmek için eyleme geçmekten vazgeçmeyin.

Yetişkinlerin çoğu hayal kurmanın sadece çocukların hakkı olduğunu düşünmekte ve bu sihri kullanmaktan vazgeçmektedirler. Oysa bilinçaltı gerçek ve hayali birbirinden ayıramadığı gerçeğini gözden kaçırırlar. Her insan ancak hayal edebildiği şeyleri gerçekleştirebilir.

8- Hayatınızda yapmak istediklerinizi ertelemekten vazgeçip, yarın değil şimdi diyerek uygulayın.

Hayatınızda şu ana kadar neleri ertelediğinizin önemi yok, bugün yeni bir gün ve şimdi bir karar verip hemen başlayabilirsiniz. Yarın yaparım diyerek ertelediğiniz işler hep yarın olarak kalır.

9- Kendinizi kimseyle karşılaştırmayın ve DENEYİM kelimesini kullanmayı alışkanlık haline getirin.

İstediğiniz gibi gitmeyen olaylarda sonucu ‘başarısızlık’ olarak değil ‘deneyim’ olarak değerlendirin. Aslında her başarısızlık bir olayın nasıl olmaması gerektiğini öğrenmenizi sağlayan bir deneyimden ibaret değil midir?

10- Duygularınızla yüzleşin üzerlerine gidin, onları yok saymayın.

Yok saydığınız her duygu içinizde büyür ve sizi içinden çıkılmaz noktalara getirir. Korktuğunuz şeylerin üzerine gidin, duygularınızı sorgulamayı öğrenin, bu konularda bilinçli olarak çalışın gerekirse destek alın. Korkarak kaçındığınız her duygu, ortam ve durum sizin mutluluğunuzun önünde bir engeldir. Bu engeli kaldırabilecek güç de içiniz de mevcuttur.

Ve Son Söz Epiktetos’un dediği gibi;

‘Mutluluğun tek yolu iradeniz dışındaki şeylere üzülmekten vazgeçmektir.’

Share:
Written by BELMA ÖZKAN
Hakkımda 1974 İzmir Doğumlu Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunu olan Belma Özkan, üniversite yıllarından itibaren Kişisel Gelişim, Yoga ve Meditasyonla ilgili çalışmalar yapmış, 2010 yılından itibaren profesyonel olarak bu alanda kariyerine devam etmek amacıyla Profesyonel Koçluk, NLP, Mindfullnes başta olmak üzere ayrıca, Enerji Terapileri, Yoga, Ayurvedik Beslenme ve kişisel gelişimde bir çok uzman uygulayıcı olmak için birçok profesyonel eğitime katılmıştır. Halen bu alanlarda kişilere ve kurumlara eğitim vermeye devam etmektedir. Eğitim almanın ve vermenin kendisi için vazgeçilmez bir yolculuk olduğunu her daim vurgulayan Belma Özkan; Üniversite eğitiminin ardından Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisansı ile akademik kariyerine devam etmiştir. Halen aynı üniversitede Bağımlılık ve Rehabilitasyon Yüksek Lisansına devam etmektedir. 2012 yılından bu yana aldığı eğitimlerin tamamını kullandığı sistemlerden yola çıkarak deneyimlerini bireylere ve kurumlara aktarmaktadır.